Kısırlık sebebiyle doktora başvuran hastalarda % 40 varan oranlarda varikosel izlenirken, normal erişkin erkeklerdeki varikosel sıklığı % 15 oranında görülmektedir. Varikoselde kısırlığa yolaçan sebep henüz kesin olarak ortaya konamamıştır. Varikosel tedavisinin gerekliliğinde semen analizinde sperm sayı, hareket ve kalitesindeki bozukluğa göre karar verilir.
Varikosel ameliyatı sonrası 3 ay aralıklarla semen analizi yapılarak sperm sayısı değerlendirilir. Ameliyat sonrası % 30-80 oranında sperm sayı ve kalitesinde artma olur. Semen analizindeki sonuçlar ameliyat tarihinden itibaren 1 yıl geçtikten sonra artık pek değişiklik görülmez. Varikosele bağlı düzelme ve iyileşme 1 yıl içerisinde olur.
Spermin DNA yapısı normal döllenme ve embriyo gelişimine etkisi olduğu gibi, tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerinde de etkilidir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda sperm DNA hasarının erkek kısırlığında önemli etkisinin olduğu bildirilmiştir. Aynı şekilde sperm DNA hasarı tüp bebek işlemleri sonrası görülen yüksek orandaki düşük, embriyoda gelişim bozukluğu gibi sorunlara da sebep olmaktadır.
Varikosel ve sperm DNA hasarının önemi üzerine bir çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların hepsi varikoselin sperm DNA hasarına sebep olduğunu ortaya koymuşlardır. Aynı şekilde varikoseli olan hastalara varikoselektomi operasyonu yapılması sonrası DNA hasarına bakıldığında azalma olduğu tespit edilmiştir.
Bu konu ile ilgili bir çok çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda varikoselli hastalarda DNA kromatin hasarı varlığı araştırılmıştır. Yapılan değerlendirmelerin hepsinde varikoseli olan hastalarda sperm DNA hasarının daha yüksek oranda olduğu bulunmuştur. Araştırmalardaki diğer değerlendirme varikosel tedavisinin DNA kromatin hasarı üzerine etkisine bakılmıştır. Varikosel ameliyatı sonrası değerlendirmede DNA yapısında belirgin düzelme gösterilmiştir.
Bu tür araştırmalarda farklı yöntemler kullanılmış olmasına rağmen varikoseli olan kişilerde sperm DNA hasarının yüksek olduğu hepsinde ortaya konulmuştur. DNA hasarına sebep olan faktörler değerlendirildiğinde serbest oksijen radikallerinin artmasına bağlı oluşan oksidatif stresin DNA hasarını artırdığı belirlenmiştir. Ayrıca varikosele bağlı skrotal kese içindeki sıcaklığın artması da DNA kromatin hasarına yol açan sebepler arasında gösterilmiştir.
Bazı çalışmalarda varikosel ameliyatının sperm sayı, hareketinde artış ve morfolojide düzelme sağlamasa bile gebelik ve doğum oranlarında yükselme sağladığı ortaya konulmuştur. Varikosel sonrası gebelik ve doğum sayısındaki artışın sperm DNA hasarının önlenmesine bağlı olduğu belirtilmektedir.
Tüm bu yazılanlardan ortaya çıkan, kısırlık sebebiyle başvuran hastada varikosel varsa tedavisinin yapılması gerektiğidir. Çünkü varikosel varlığında, DNA kromatin hasar oranını artmakta ve buna bağlı olarak döllenme, sağlıklı embriyo oluşumu ile ilgili sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucunda da gebelik oranlarında azalma ve düşük oranlarında artış görülmektedir.