Testis çevresindeki toplardamarların genişlemesine verilen isimdir. Tıbbi olarak açıklandığında pleksus pampiniformis venlerinin dilatasyonudur. Erişkin yaşta %15-22 oranında görülürken, kısırlık problemi ile başvuran erkeklerin % 25-40’ında varikosel tespit edilmiştir.
Daha önce bir veya birden fazla çocuğu olan ve tekrar çocuğu olmadığı için başvuran sekonder infertil hastalarda %69-81 oranında varikosel ameliyatı görülmektedir. Varikosel erkek kısırlığının en sık görülen düzeltilebilir nedenidir.
Varikosel, % 75-95 oranında sol tarafta görülür. Her iki tarafta görülme oranı % 10’dur. Günümüzde skrotal doppler ultrason gibi görüntüleme yöntemlerinin kullanılması hafif düzeydeki (subklinik) tespit edilebilmekte, buna bağlı olarak iki taraflı görülme oranları %30-80 düzeylerinde görülmektedir.
Tek taraflı sağ varikosel görülme olasılığı % 2 düzeylerinde olup bu hastalarda böbrek tümörü ve sağ böbrek bölgesindeki farklı bir tümöral yapı oluşumuna yol açabilmektedir.
Hastalar, testislerde şişlik, ağrı ve boyutlarında küçülme belirtileri ile başvururlar. Bunun dışında bacakların üst iç kısmında testis kenarına uyan bölgede çekme, testislerde sarkma, biraraya toplanmış damarsal şişliklerden şikayetle başvururlar.
Varikosel tanısı muayene ile konulabilir. Ancak skrotal doppler ultrason yapılarak muayene ile tespit edilen varlığı netleştirilmiş olur. SGK, özel sigortalardan faydalanarak ameliyat olacaklar için mutlaka skrotal doppler ultrason yapılması gerekmektedir.
Varikosel muayene bulgularına göre 3 gruba sınıflanabilir.
Grade 1 : Hastanın ıkınması sırasında yapılan muayene sırasında tespit edilen varikosel.
Grade 2 : Hasta ıkınmadan yapılan muayenede tespit edilen varikosel
Grade 3 : Gözle görülebilen varikosel
Subklinik Varikosel : Muayene veya gözle tespit edilemeyen ancak görüntüleme yöntemleri ile saptanan varikoseldir.
Yapılan araştırmalar sonucunda 11- 19 yaşları arasında adolesan (çocuk yaş) görülme oranının % 14-20 olduğu belirtilmiştir. Adolesan dönemde görülen varikoselde herhangi bir belirti olmaz, aileler tarafından tespit edilir. Testis kıvamında yumuşama, testis gelişiminde gerileme, boyutunda küçülme gibi belirtiler tespit edilir. Ağrı nadiren görülür.
Adolesan ameliyatı belirli durumlarda yapılabilir;
-Testis boyutunda küçülme olan varikoseller,
-Çocuk olmasını etkileyebilecek ilave testis problemleri olanlar,
-Her iki tarafta olanlar,
-Sperm kalitesinde bozulma olanlar,
-Kişide rahatsızlık oluştuğunda ameliyat yapılmalıdır.
Varikosel ile hormonal problemler arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarda, total testosteron seviyesini düşürdüğü ve ameliyat sonrası testosteron hormon düzeylerinde anlamlı artış olduğu bildirilmiştir.
Sperm üretimi ile ilişkisi ile ilgili araştırmaların arttığı bir diğer konuda sperm DNA hasarıdır. Sperm DNA hasarının çocuk olmaması ile başvuran erkeklerde yüksek olduğu ve ameliyat sonrası anlamlı oranlarda düzelme sağlandığı bir çok çalışma ile kanıtlanmıştır.
Varikoselin tedavisi cerrahidir. Bir çok cerrahi teknik kullanılmasına rağmen en çok önerilen ve kullanılan teknik ‘’Mikroskopik Varikoselektomidir.’’ Atardamar ve lenf damarlarının korunarak toplardamarların bağlandığı bir ameliyat tekniğidir. Bu ameliyat yapıldığında hidrosel, testis küçülmesi(atrofisi) gibi sorunlarla karşılaşılmaz.
Varikoselin ilaçla tedavisi yoktur. Tedavisi cerrahi teknikler kullanılarak yapılır. Mikroskopik Varikosel ameliyatı en çok kullanılan tedavi şeklidir. Mikroskopik teknik kullanılarak yapılan ameliyat en ideal olanıdır.
Ameliyat için erişkinlerde sperm sayı ve hareketine bakılarak karar verilir. Sperm sayı ve hareketi düşükse yapılması gerekir. Sperm sayı ve hareketi normal değerlerin üzerinde ise ameliyat yapılmaz ve yıllık sperm tahlili yapılarak hasta kontrolde tutulur. Sayı ve hareket normalin altına düşerse ameliyat yapılır.
Varikosel ameliyatı fiyatları, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir, bu nedenle kesin bir fiyat belirlemek zordur. Varikosel ameliyatı fiyatları, coğrafi konum, sağlık kurumu, doktorun uzmanlığı, ameliyatın karmaşıklığı ve sigorta kapsamı gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.
Mikroskopik teknik kullanılarak yapılmalıdır. Mikroskop kullanılarak yapılan ameliyatlarında komplikasyonlar daha az görülmektedir. Çünkü atardamar, toplardamar ve lenf damarı ayrımı mikroskopla rahat bir şekilde yapılmakta ve toplardamarlar diğer yapılara zarar vermeden bağlanabilmektedir.
Tamamen uyutularak yani genel anestezi altında yapılması en uygundur. Spinal anestezi ile yapılan ameliyatlarında ameliyat sonrası idrar yapamama durumu % 50 oranında görülebilmekte ve bu hastalara sonda takılması gerekebilmektedir.
Mikroskop kullanılarak yapılan ameliyat sahası daha ayrıntılı olarak görülebilmektedir. Bu sebeple testisin atardamarları, toplardamarları ve lenf damarları kolaylıkla birbirlerinden ayırtedilebilmektedir. Ameliyat sırasında bağlanması gereken toplardamarlar yerine yanlışlıkla atardamarın ya da lenf damarlarının bağlanmasının önüne geçilebilmektedir.
Atardamarlar bağlandığında testisin boyutu küçülüp fonksiyonunu yapamaz hale gelebilirken, lenf damarlarının bağlanması durumunda testis çevresindeki zarlar arasında gittikçe artan miktarlarda sıvı birikimi olabilmektedir. Buna hidrosel ismi verilmektedir. Testiste hidrosele bağlı olarak aşırı büyüme olduğunda yeniden ameliyat yapılması gerekmektedir.
Ameliyat sırasında testis damarlarının bulunduğu spermatik kordda ameliyat gerçekleştirilmektedir. Testisin skrotal keseden yukarı itilerek ameliyat kesi bölgesinde çıkartılmasına testisin doğurtulması ismi verilir. Testis doğurtulduğunda eksternal spermatik toplardamarlar daha kolaylıkla bağlanabilmektedir. Eksternal spermatik toplardamarların bağlanmadığı durumlarda tekrarlama oranı yüksek olur.
Sperm tahlili yapılıp menisinde sperm tespit edilemeyen fakat hasta olanlar da ameliyat edilmelidir. Eğer hastanın hormon değerleri normal sınırlarda ise ameliyat sonrası spermin dışarı çıktığı görülmektedir. Menisinde sperm görülmeyen hastalarda azoospermi terimi kullanılır. Bu hastalara varikosel yapıldığında dışarı sperm çıkmasa bile mikroTESE yöntemi ile sperm arama işleminde sperm bulunma ihtimalinin arttığı gösterilmiştir.
Ameliyat sonrası ameliyat bölgesindeki küçük kanama ve sıvı birikintilerinin dışarı çıkması için dren konulabilir. Cerrahın tercihine göre dren konulabildiği gibi bir çok cerrah tarafından da dren kullanımı tercih edilmemektedir. Eğer hastaya dren konulmuşsa bu ameliyattan bir gün sonra alınır.
Ameliyat sonrası sperm sayı ve hareketindeki artış % 30-80 arasında değişmektedir. Eğer ameliyat mikroskop yöntemi ile yapılır ve atardamar yaralanması olmaz ise sperm sayısında düşme pek görülmez. En ideal ameliyatının mikroskopik yöntemle olduğu bir çok bilimsel yayınlarda da belirtilmektedir.
Ameliyat sonrası gebelik oranı %38.3’dür, genellikle gebelik 8. Ayda görülür. En ideal yöntem mikroskopik varikosel yöntemidir. Varikosel ameliyatı üremeye yardımcı teknikler içinde önemli avantajlar sağlar.
Tüp bebek yapılması planlanan ve varikoseli olan hastalara ameliyat yapılması sonucu hastaların bir kısmında doğal gebelik oluşurken bir kısmında da spermin dışarı çıktığı görülmüştür. Yani hiç sperm çıkışı olmayan hastalar ameliyat yapıldığında spermin dışarıya çıktığı görülmüştür.
Daha önce sperm aranması için mikroTESE yapılan ve sperm bulunamayan hastalarda varlığı tespit edilip ameliyat yapıldıktan sonra bu hastalara mikroTESE yapılması durumunda sperm bulunma oranının arttığı tespit edilmiştir.
Çocuğu olmayan erkeklerde sperm dışarı çıkmama durumuna azoospermi adı verilir. Azoospermi durumunda testisten sperm arama işlemi yapılması gerekir. Bu işlem mikroskop altında yapıldığında sperm bulunma ihtimali artar. Bu işleme MikroTESE işlemi adı verilir.
MikroTESE yapılmadan önce kişide tespit edilirse ameliyat yapılması sperm bulunma oranını artırır. Aynı şekilde daha önce MikroTESE yapılıp sperm bulunamayan hastalarda varlığı tespit edilip ameliyat yapıldıktan bir süre sonra MikroTESE yapıldığında sperm bulunma oranında da artış tespit edilmiştir.
Varikosel tek taraflı olduğunda ameliyat süresi 45 dakika ile 1 saat arasında sürerken iki taraflı ameliyat 1.5 saat – 2 saat arasında sürer. Eğer kişi daha önce varikosel ameliyatı olduysa ve varikosel tekrarladıysa ameliyat süreleri tek taraflı olduğunda 1-1.5 saat iken iki taraflı olduğunda 2 saatin üzerinde olacaktır. Çünkü varikosel ameliyatı ikinci defa yapıldığında ameliyat bölgesinde yapışıklıklar olacağı için ameliyat süresi uzun olacaktır.
Kesi yeri kasık bölgesinde 5-7 cm arası bir kesi ile yapılır. Tıbbi olarak inguinal bölge diye belirttiğimiz alandan yapılır.
Kullanılan dikişl materyali alınmayan ve eriyen dikişlerden kullanılmaktadır. İntrakutan dediğimiz görülmeyen teknik kullanılarak iz kalma durumu en az düzeye indirilir. Her ameliyatta ve yaralanma durumunda mutlaka iz kalır fakat dikiş tekniğine ve vücudun reaksiyonuna göre iz daha az düzeyde kalabilir.
Ameliyat sonrası 1 gün hastanede kalınır. Hasta ameliyat sonrası 4-5 saat geçtikten sonra bir şeyler yiyebilir ve içebilir. Hasta 4-5 saat geçtikten sonra yatak kenarında dinlendirilerek ayağa kaldırılır ve yürütülür.
Varikosel ameliyatından 1 gün sonra hasta yürüyerek rahat bir şekilde taburcu edilir. Gündelik işlerini 1 günden itibaren yapabilir. Cinsel birleşme sırasında kasık bölgesinde zorlanma olacağı için 2 hafta geçmeden cinsel birleşme olmamalıdır.
Sonrası 4-5 gün geçmeden banyo yapılması önerilmez. Banyoyu erken dönemde yapmak isteyen hastalara yara bölgesine tegaderm adı verilen su geçirmez pansuman uygulandığında hasta 1 .günden itibaren banyo yapabilir.
Kişi masa başı iş yapıyorsa 4-5 gün sonra işe başlayabilir fakat kasık bölgesine basınç uygulanmasına yol açabilecek güç kullanılarak yapılan işlerde çalışan kişiler 10-15 gün geçmeden işe başlamamalıdır. İşin ilk günlerinde kontrollü hareketler yaparak yara bölgesine basınç yüklenmemesine dikkat edilmelidir.
Hastalar kendi özel işleri değil ise doktor tarafından hazırlanacak en az 1 haftalık rapor kullanmaları daha çabuk toparlanmaları açısından uygun olacaktır. Bazı hastalarda ağrı eşiği daha düşük olduğu için ağrıyı fazla hissederler, bu hastalarda rapor süresinin uzatılması uygun olacaktır. Kasık bölgesine basınç yüklenmesine sebep olan işlerde çalışan hastalarında 15- 20 gün rapor kullanmaları yaralarının daha çabuk toparlanması açısında faydalı olur.
Hafif düz yol yürüyüşler 2-3 gün içerisinde yapılabilir. Ağırlık kaldırma, koşma ve mücadele gerektiren sporları 1 ay geçmeden yapılmaması uygu olacaktır. Vücudu zorlayıcı spor yapılması ameliyat bölgesinde kas ve doku yırtılmalarına sebebiyet vererek kasık fıtığı oluşumuna yol açabilir.
Erken dönemde kanamaya bağlı testislerde ve kasık bölgesinde şişlik olabilirken, 2-3 gün sonrası enfeksiyon oluşabilir. Ameliyat sırasında atardamar yaralanması olması halinde testiste küçülme (atrofi) oluşur. Lenf damarları bağlanırsa Hidrosel oluşabilir. Mikroskop kullanılmadan ameliyat yapılmışsa tüm damarlar bağlanamadığı için varikoselin tekrarlaması söz konusudur.
Genellikle testislerin çevresindeki damarlar varikose nedeniyle genişler. Bu durum tipik olarak sol testis bölgesinde meydana gelir ve testislerin normal işlevlerini etkiler. Varikosele sahip insanlarda aşağıdaki semptomlar veya durumlar görülebilir:
Variosel semptomları çoğu zaman hafif veya orta şiddette olabilir ve genellikle ciddi bir sağlık sorunu olarak kabul edilmez. Ancak varikosel bazı durumlarda ciddi sorunlara neden olabilir veya fertilitaniye zarar verebilir.
Varikosel olan bir erkek, sperm üretimini ve kalitesini olumsuz etkileyebilir ve bu da kısırlık riskini artırabilir. Ancak kısırlık her zaman gelişmez ve her varikosel durum ayrıdır.
Varikosele sahip erkekler normalde boşalabilir. Varikoz, sperm üretimini ve kalitesini olumsuz etkileyebilir, ancak genellikle orgazmı veya boşalmayı engellemez. Varikosel semptomları genellikle testis ağrısı, rahatsızlık veya testis boyutunda değişikliklerle ilişkilendirilir, ancak boşalma işlemi genellikle etkilenmez.
Yine de varikosel semptomlar veya sperm üretimi ile ilgili endişeleriniz varsa, bir ürolog veya diğer sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir. Doktor, varikosel şiddetini değerlendirecek ve uygun takip veya tedavi yöntemleri önerecektir. Varikosel tedavisi, sperm üretimini artırabilir ve semptomları hafifletebilir, ancak boşalmayı engellemez.
Varikosele yakalanan bir kişi, durumunu yönetmek ve semptomlarını hafifletmek için aşağıdakileri yapabilir:
Varikosel ameliyatı sonrası testis görünümü tipik olarak ameliyat öncesi duruma göre daha iyi olabilir. Çok sayıda faktör ameliyatın başarısını ve sonraki testis görünümünü etkiler, özellikle varikoselin şiddeti ve uygulanan ameliyat türü.