Üriner inkontinans, dünyada 200 milyondan fazla kişiyi etkileyen utanç verici bir durumdur. Mesane sızıntısı, ağrılı idrar yapma, idrar yapma isteği ve mesanenin boşaltılması ile karakterize olan durum, çeşitli aktivitelere katılma yeteneklerini kısıtlayarak etkilenen bireylerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
Birkaç yanılgıya neden olan idrar sızıntısı, etkilenen kişilerin bile konuşmak istemediği oldukça yanlış anlaşılmış bir durumdur. Bununla birlikte, durumla bağlantılı bazı efsaneleri çürüterek ve sorunun daha net bir şekilde anlaşılmasını sağlayarak doğru bilgilenmenin olması sağlanabilir.
İdrar kaçırma riski yaşla birlikte artsa da neredeyse herhangi bir kişi yaşamın herhangi bir aşamasında idrar kaçırma sorunu yaşayabilir. Mesane zayıflığı tipik olarak, 18 yaşın üzerindeki her 3 kadından 1’ini etkiler, birçok genç kadın gebelik ve doğumdan sonra bu sorunu yaşar.
Sıvı alımının sınırlandırılması, mükemmel bir fikir gibi gelebilir, çünkü bol su içmek, idrara çıkma sıklığını ve aciliyetini arttırır. Bununla birlikte, gün boyunca küçük dozlarda yeterli miktarda sıvı içmenin sızıntıyı önlemeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. Aslında, sıvı alımının ciddi şekilde sınırlandırılması, idrarın daha yoğunlaşmasına neden olabilir, mesane iritasyonu ve kötü idrar kaçırma riskini arttırır.
Ameliyat, idrar kaçırma tedavisinde etkili bir tedavidir ancak diğer tedavi seçeneklerine göre daha fazla risk taşır. Bu nedenle, bu sorunu yaşayan kişilere öncelikle ameliyatsız tedavi seçenekleri sunulmalı ve bu seçenekler başarısız olduğunda ameliyat seçilmelidir.