Human Papilloma Virüs(HPV) sık rastlanan bir virüs çeşididir. Bir DNA virüsüdür ve siğiller, papillomlar, serviks kanserine neden olur. Cinsel açıdan aktif kişilerin çoğu, yaşamlarının bir döneminde bu virüs ile karşılaşırlar. HPV erkekte penis üzeri ve genital bölgede , kadında dış genital organlar, vagina ve rahim ağzına yerleşir.
HPV virüsünün 120’nin üzerinde tipi vardır, özellikle genital bölgede görülmesine rağmen bazı tipleri anal bölge, ağız içinde (oral seks sebebiyle) görülebilmektedir. HPV virüsü vücuda girdikten sonra dönem dönem alevlenmeler ile ortaya çıkabilmektedir. HPV (Human papilloma virüsünün) genital siğil veya kondilom denen lezyonlara yol açabilir.
Kadında ve erkekte çıktığı bölgeye göre kanser oluşumuna sebep olabilir. Kadında rahim ağzı kanseri, erkek ve kadında anüs çevresinde anal kanser, erkekte penis ve üretra hatta mesane kanserine yol açabilmektedir. Aynı şekilde oral seks sebebiyle ağız içinde , dilde, damakta lezyonlar oluşturarak kanser oluşumuna zemin oluşturabilirler.
Her HPV tipi kansere sebep olmaz iken, hastalığın tekrarlaması , vücutta aktif lezyon oluşması kişinin bağışıklık sistemi ile ilgilidir. Bazı insanlar virüs ile karşılaşmalarına rağmen hiçbir belirti vermeden virüs vücut tarafından yok edilebilmekte veya taşıyıcılık dediğimiz hastalık olmadan sadece bulaşıcılık özelliği kalmaktadır.
HPV virüsünün tanısı görünümüne bakılarak konulur. Dıştan görünümü karnıbaharı andırır şekildedir, şüphede kalınan lezyonlar patolojik değerlendirme ile virüsün tipi belirlenir. Kadınlarda smear testi ile virüs varlığı araştırılırken erkeklerde genital bölgenin büyüteçli özel gözlükler ile değerlendirilmesi , şüpheli lezyonlardan örnek alınıp patolojik değerlendirme yapılması ile tanı konur.
Erkeklerde penis ağzına (mea) yakın lezyon olması veya idrarda kan hücrelerinin görülmesi idrar yolunun kamera ile değerlendirilmesini gerektirir. Virüs ile temas eden her insanda belirtiler ortaya çıkmayabilir, fakat partnerinde kondilom(genital siğil) bulunan bir kişide % 60-90 virüs varlığı tespit edilmiştir.
HPV cinsel temas ile bulaşır. Genellikle vaginal ve anal, bazen de oral cinsel ilişkiyle bulaşma olmaktadır. Çoğunlukla herhangi bir belirti vermediği için, çoğu erkek ve kadın hiç farkında olmadan HPV ile enfekte olabilirler. Cinsel ilişkiden yıllar sonra bile görülebilen HPV’ye, tek eşli erkeklerde dahi rastlanabiliyor.
HPV ile karşılaşan erkeklerde her zaman herhangi bir belirti ya da sağlık sorunu gelişmezken, lezyon olmadanda taşıyıcılık(hastalığı bulaştırma özelliği) durumu olabilmektedir. Bazı HPV tipleri erkeklerin penis ve/veya anüs çevresindeki deri ve mukozal dokularda genital siğillerin oluşmasına neden olurlar. Farklı HPV tipleri ise penis, anüs, ağız içinde lezyonlar oluşturarak kansere sebep olabilirler.
HPV bulunan erkek veya kadınların büyük çoğunluğunda herhangi bir belirti ya da sağlık sorunu ortaya çıkmıyor. Erkekte sağlık sorunu oluşturanlar için dikkat edilmesi gereken belirti ve bulgular şunlardır:
Genital Siğiller : Penis , testis torbaları, kasık bölgesi ve anüs bölgesinde görülebilirler. Tek tek , cillte kabarık karnabahar görünümünde lezyonlar olarak ortaya çıkar, ağrısızdır. Siğili olan bir kişiyle cinsel temas sonrasında, haftalar ya da aylar içerisinde ortaya çıkabilir.
Anüs Kanseri : Hiçbir belirti vermeyebilir, anüste kanama, ağrı, kaşıntı veya akıntı olabilir. Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik olur. Eşcinsel erkeklerde ve anal ilişkide bulunan kadınlarda anal muayene ve pap testi (Anal smear) yapılmalıdır.
Penis Kanseri : Peniste renk değişikliği, ciltte kalınlaşma, penis üzerinde doku büyümesi erken belirtileri olurken, geç dönemde peniste yara şeklinde tümöral yapı görülür. Ağrısızdır, yara acılı olabilir, kanama gözlenebilir.
Ağız İçi ve Boğaz Kanserleri : Boğazda yanma, acıma, geçmeyen kulak ağrısı, sürekli öksürük, yutma güçlüğü, kilo kaybı , boyunda beze görülmesi gibi belirtiler olabilir.
Erkekler için günümüzde vücutta virüs varlığını gösterecek bir tarama testi yoktur. Lezyon varlığında patolojik değerlendirme yapılarak virüsün belirlenmesi tanı koydurucu olmaktadır. Kadınlarda yılda 1 veya 2 kez yapılan smear testi ile HPV varlığı ortaya konabilmektedir. Aslında smear testinde virüs değil virüse bağlı rahim ağzındaki kanser dönüşüm ihtimaline yönelik bir değerlendirme yapılmaktadır.
-Erkeklerde ve kadınlarda genital siğil oluşma riskini gösterebilen, bilimsel olarak kabul görmüş bir test yoktur. Ancak genital siğiller çoğunlukla kişinin kendisi veya partneri tarafından fark edilmektedir. En erken tespit genelde rutin kadın doğum doktoruna giden kadınların smear testlerindeki anormallik sonucunda olmaktadır. Smear testinde anormallik çıkması durumunda eşi veya partneri üroloji doktoruna yönlendirilmekte ve bir çok erkekte bu şekilde genital siğil varlığı ortaya çıkmaktadır.
Eğer kişi kendinde genital siğil olduğunu düşünüyorsa ve/veya partnerinde HPV tespit edilmiş ise mutlaka bir hekimin muayenesinden geçmelidir. Erkekler genel olarak lezyon olmadan HPV varlığını tespit eden bir test yoktur.
Partnerinde HPV tespit edilen hastaların genital muayene haricinde anal bölge muayenesi hatta kulak burun boğaz tarafında ağız içi muayenelerinin yapılması uygun olacaktır. Sadece riskli kişilerde(eşcinsel erkeklerde) düzenle anal bölge muayenesi ve Pap testi (Anal smear ) önerilmektedir.
HPV için etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Kadında veya erkekte lezyon (kondilom ve/veya genital siğil) görüldüğünde cerrahi olarak çıkartılmalı, koterize edilmeli veya dondurulmalıdır. Ancak uygulanan bu işlemler sadece lezyonları ortadan kaldırmakta fakat virüsün vücuttan tamamen uzaklaşmasına yol açmamaktadırlar.
HPV virüsünün ağızdan alınan ilaç, aşı ve krem gibi ürünler ile vücuttan atılmasına yönelik bir tedavi yöntemi günümüzde yoktur fakat lezyonların ortadan kaldırılması için uygulanan yöntemler sonrası lezyonlara bir daha hiç rastlanmayabilir. Lezyonların tekrar çıkmamasında vücut direncinin oldukça önemi vardır. Tedavide amaç lezyonu ortadan kaldırmak , önleyici kremler kullanmak, vücut direncinin yüksek tutmaya yönelik tedbirler olarak sayabiliriz. Kadınlarda smear testinin yapılması erken tanıda çok önemlidir.
Erkeklerde HPV virüsü genital siğil yaparken, anal kanserlerin sebebi olarak büyük oranda HPV etken olarak tespit edilmektedir. Kadınlarda rahim ağzı kanserine yolaçabilen HPV virüsü her iki cinste ağız içi yapılarda da kansere yol açabilmektedir. HPV virüsünün aşısı bulunmaktadır, aşı 9-27 yaş arasındaki kişilere yapılması önerilmektedir. Aşılama 6 ay içinde 3 mez şeklinde yapılmaktadır. Korunmada prezervatif ve tek eşlilik önerilmektedir. Fakat tek bir cinsel partneri olan kişide dahi HPV enfeksiyonu görülebilmektedir.
HPV aşısının 2 virüs tipine karşı (HPV T-tip 16 – 18) ve 4 virüs tipine karşı (HPV tip 6, 11, 16 ve 18) koruyan 2 türü vardır. Aşı yeni HPV bulaşmalarına karşı korurken, mevcut HPV enfeksiyon veya hastalıklarını (örneğin var olan genital siğiller) tedavi etmiyor. Eğer aktif cinsel yaşam başlamadan önce uygulanırsa, aşının etkinliği daha yüksektir.
Henüz cinsel ilişkide bulunmamış erkek ve kadınlarda aşı daha çok fayda sağlıyor, çünkü HPV ile karşılaşmamış olma olasılıkları diğerlerine oranla yüksektir. Aşıya bağlı antikor oluşma oranı erken yaşlarda daha yüksek ve koruyuculuk daha yüksek olmaktadır.
HPV aşısı HPV bağlı lezyon tespit edilmemiş 27 yaş altı erkek ve kadınlarda kullanılabilir. Özellikle çok eşli olan ve aktif cinsel hayatı olanlar için yapılması gereklidir. HPV’nin bir çok tipi olmasına rağmen kanser oluşumuna en çok sebep olan tipler aşıların içerdiği virüs tipleridir. Önümüzdeki yıllarda tüm virüs tiplerini kapsayacak aşıların çalışmalar sonucunda bulunup sağlığın hizmetine sunulması beklenmektedir.
HPV genellikle cinsel temas ile bulaşmaktadır, genital bölge cilt teması ile de bulaşma olabilmektedir.
Eşinde ve/veya partnerinde HPV tespit edilen kişi mutlaka doktor kontrolünden geçmelidir(Üroloji ve/veya Kadın Doğum doktoru tarafından).
HPV aşısı cinsel birleşme yaşamamış ve /veya HPV virüsü (tip 6.11, 16, 18) tespit edilmemiş 9- 27 yaş arası kişilerin aşılanması koruyuculuk açısında avantajlıdır.
Kadınlar cinsel olarak aktif oldukları dönem boyunca yılda 1 – 2 kez smear testi ile kontrolden geçmelidir.
Homoseksüel erkeklerde veya anal cinsel ilişkide bulunan bayanlarda yıllık anal muayene ve Pap testi( anal smear testi) yapılmalıdır.
Genital ve anal bölgede kondilom tespit edilen hastaların kulak burun boğaz doktoru tarafından HPV açısından muayenesinin yapılmasıda uygun olacaktır.
Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılması bulaştırıcılık ihtimalini azaltmaktadır.
Erkek veya kadın olsun genital bölgelerinde farklı bir lezyon gördüklerinde vakit kaybetmeden üroloji, kadın doğum veya dermatoloji doktoruna başvurmaları uygun olacaktır. Tedavi edilmemiş, geciktirilmiş vakalarda kanser dönüşüm riski çok daha fazladır, erken müdahale her zaman çok daha avantajlı ve hayat kurtarıcıdır. Genital siğiller cerrahi olarak alınabilirken, koterizasyon(yakma işlemi) veya kriyoterapi(dondurma işlemi ile ortadan kaldırılmaktadırlar.