Hipertansiyon, idrardan kan gelmesi, idrar yolu enfeksiyonu, böbrek yetmezliği, böbreklerde büyüme, beyin kanaması(Berry anevrizması kanaması) şeklinde klinik belirtiler gösterir. Genellikle 40 yaşından sonra belirti vermeye başlar. Böbrek kisti haricinde hastanın karaciğer, dalak ve pankreasında da kistlere rastlanır. Böbrekler büyüklü, küçüklü kistlerle doludur.
Genel önlem olarak protein diyetine alınır. Hastadaki kistler her geçen gün artarak tüm böbrek parankimini kaplayarak hastada böbrek yetmezliği ortaya çıkması ile sonuçlanacaktır.
Hastalarda gelişebilecek enfeksiyon, hipertansiyon, gibi durumlara karşı uyanık olunmalıdır. Çocuk tipi polikistik böbrek hastalığı: Böbrek yetmezliği ve gelişme geriliği klinik belirtileridir. Doğumdan itibaren ortaya çıktığında genellikle 2 ay içerisinde ölürler.
Genellikle belirti vermezler. Kontrollerde tesadüfi olarak bulunurlar. Böbrek kistleri çok büyüyerek böbrek basısı yapıp idrar akımını engelleyebilir veya böbrek parankimini sıkıştırarak harabedebilir.
Hastalarda genel olarak belirti görülmezken zaman zaman yan ağrısı veya sırt ağrısı görülebilir. Kistler bazen kanayabilir, aynı zamanda hastalarda bulantı, kusma, mide – barsaklarla ilgili rahatsızlık belirtileri görülebilir(Yanma, ekşime, karı ağrısı, hazımsızlık, kabızlık vb). Kistler enfekte olarak şiddetli yan ağrısı, halsizlik, bulantı , kusmaya yol açabilir.
Basit böbrek kistleri kanserleşmez, kistler çok büyüyerek ağrı ve bası semptomları yaparlar. Kistler ağrı ve bası semptomları yapmıyorsa cerrahi müdahaleye gerek duyulmaz. Kistler bası semptomları yaparsa cerrahi olarak kistin dekortikasyonu(Kist duvarının alınarak kistin boşaltılması) uygun olur.
Kistler ultrasonografi altında kist sıvıları boşaltılıp, kist içi boşluğa alkol vb maddeler enjekte edilerek tekrarlaması engellenmeye çalışılmaktadır. Fakat günümüzde ideal yaklaşım laparaskopik kist eksizyonu işleminin uygulanmasıdır.
Böbrek kistlerinin bir kısmında kanserleşme riski vardır. Burada kistik sınıflandırılması önemlidir. Bu kist sınıflamasına Bosniak sınıflaması adı verilir.
Tip I : Kist duvarı keskin sınırlı, düzgün ve incedir. Kist içerisinde odacıklar yoktur. Kanserleşme riski yoktur.
Tip II : Kist içerisinde küçük odacıklar oluşturan septalar vardır . Kist duvarları ince, küçük küçük kalsifikasyonlar(kireçlenmeler) mevcuttur. Kanserleşme riski yoktur.
Tip III : Kisti içi yaygın kalsifikasyonlar veya kalın septalar vardır. Kanserleşme riski vardır. Tespit edildiğinde ameliyatla alınması gerekir.
Tip IV : Kist içi tümör(kanser?) varlığı söz konusudur. Cerrahi olarak çıkartılması gerekir.
Günümüzde radyolojik tetkiklerin kullanımın yaygınlaşması ve insanların belli aralıklarla tetkiklerini yaptırarak sağlık problemi varlığını araştırmaları böbrek kistlerinin daha sık tespit edilmesine yol açmıştır.
Özellikle son yıllarda check up programlarında böbrek ultrasonlarının daha çok yapılması böbrek tümörlerinin çok erken dönemlerde yakalanmasını sağlamıştır. Ameliyat edilen böbrek tümörlerinin büyük bölümü çok erken evrede olmaktadır.
Erken dönemde ameliyat olan böbrek tümörlerinin tekrarlama ihtimalide çok çok az olmaktadır. Belli aralıklarla en azında 3 yıl aralıklarla böbrek ultrasonu yapılması böbrek hastalıklarının erken tanısı açısından çok iyi olacaktır.