Evlilik sonrası korunmasız ilişkiye rağmen 1 yıl içinde çocuk sahibi olamayan çiftlerin doktora başvurmaları önerilir. Dünyada standart olarak öncelikli olarak erkek hasta üroloji doktoru tarafından değerlendirilir ve semen analizi (sperm sayımı) istenir. Türkiye’de erkeklerin doktora gitmek istememeleri, ayrıca günah keçisi olarak kadının görülmesi sebebiyle çocuk olmama durumunda ilk muayeneye giden kadın olmaktadır.
Tetkik ve değerlendirmesi daha kolay olan erkek hastanın değerlendirmesi sonraya kalmaktadır. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde öncelikli olarak erkek hastanın üroloji muayenesi ve semen tahlili yaptırması uygun olacaktır. Semen tahlilinde hiç sperm hücresi (spermatozoa) saptanmaması durumuna Azoospermi denir. Semen analizinde yanlış değerlendirmeye imkan vermemek için 20 gün içerisinde ikinci semen analizinin yapılması önerilir.
Cinsel perhiz süresi 2-5 gün arasında olmalıdır. Azoospermi(sperm olmaması) tüm erkek popülasyonunda % 1 oranında görülürken, kısırlık sebebiyle başvuran hastalarda % 15 oranında bulunur. Azoosperminin tedavi veya değerlendirmesinde sebebin ortaya konulması tedavi süreci açısından önem arz eder. Azoospermide, meni kanallarında tıkanıklık, hormonlardaki anormalliğe bağlı üretim bozukluğu ya da testis dokusu yetersizliği sebebiyle sperm hücresinin üretilememesi durumu söz konusudur.
Azospermi sebebi hormonal eksikliğe bağlı ise yerine koyma tedavisi uygulanır. Eğer kanal tıkanıklığından şüphelenilirse kanal açma operasyonu veya mikro-TESE işlemi ile sperm toplanarak tüp bebek tedavisi uygulanır. Testis fonksiyonunun yetersizliği durumlarında da Mikro-TESE işlemi ile sperm hücresi(spermatozoa) aranır ve bulunursa ICSI yöntemi ile tüp tedavisi uygulanır. Azospermik hastaların değerlendirmesinde i verilen genetik testlerdir.
Karyotip tayininin amacı, kişide genetik bir defekt tespit edilmesi durumunda tüp bebek aşamasında genetik değerlendirme yapılarak(preimplantasyon genetik – PGD) sağlam embriyoların transfer edilmesine olanak sağlamaktır. Y kromozom mikrodelesyonunda elde edilen shormon tetkikleri yanında genetik testlerinde yapılması gerekir.
Bu genetik testler karyotip tayini ve Y kromozom mikrodelesyonu ismonuç mikro-TESE işleminde sperm bulunma başarısı hakkında bilgi vermektedir. Örneğin AZFc mikrodelesyonunda % 70 oranında sperm bulunma ihtimali varken, AZFa ve AZFb komplet delesyonunda % 5 oranında sperm bulunma ihtimali bildirilmiştir.
Azoospermi(sperm yokluğu), kemoterapi ve radyoterapi tedavileri sonrasında da görülebilen bir durumdur. Bu sebeple kanser tedavisine başlamadan önce genç yaş grubu hastalarda semen analizi yapılmalıdır, eğer yeterli sperm görülürse sperm dondurma işlemi uygulanmalıdır.
Eğer kemoterapi ve radyoterapi işlemi yapılmadan dahi azoospermi(sperm yokluğu) sözkonusu ise Mikro-TESE işlemi yapılmalı ve sperm bulunması durumunda sperm dondurma işlemi uygulanmalıdır. Azoospermik kanser hastalarında kemoterapi veya radyoterapi öncesi uygulanan Mikro –TESE işlemine Onko TESE ismi verilmektedir.